3 Ekim 2012 Çarşamba

SURİYE İLE SAVAŞ MI???


En basit anlatımla gördüğüm şey şu; şuanda Türkiye'nin içine düştüğü ekonomik, politik, militer ve uniter dar boğazın yegane müsebbibi AKP yönetimidir. Kendilerini BOP'un eş başkanı ilan edenlerin emelleri doğrultusunda elbette belli başlı senaryolar savaşı meşru kılmak için oynanacaktır ve oynanmaktadır da. Zira hiç bir değişim süt liman olmaz. Her değişimde, her devrimde kan dökülür. 

Kronolojik olarak A. Hitler'in nasıl güce geldiğini ve akabinde nasıl ve neler yaptığını gözden geçirmenizi istiyorum sizden. AKP'nin ilk kez seçildiği 3 kasım 2002 tarihinde sınıfımızda sadece 1 AKP sempatizanı vardı. Bugün ise tüm oyların yarısı. O günden bugüne, nelerin değiştiğini görün lütfen. 10 senede komşularla sıfır sorun politikası izleyen akp, tüm komşularla kanlı bıçaklı oldu. Ekonomimiz sadece araplardan gelen sıcak paraya dayalı. TR'ye yatırım gelmiyor, sadece peşkeş çekilen kurum ve kuruluşlar el altıdan satılıyor. Artık yabancılarda uyandı "Neden devasa bütçelerle TR ye yatırım yapalım ki, nasıl olsa bunlar bir yerleri daha peşkeş çekerler, sıramızı bekleyelim!" diyorlar. 10 sene içinde en çok garibanın, fakirin fukaranın hali kötüleşti. En çok onlar et, süt alamaz oldular. En çok onlar elektriğe, doğalgaza, benzine para ayırdılar. Öte yandan en çok da onlar oylarını paylaştılar. En çok da bunu anlamıyorum ya zaten!

Hal böyleyken, gücünü teokratik oligarşiden alan bir zümrenin sadece emellerine biraz daha yaklaşmak için masumların öldürülmesine göz yuman insanlık dışı bir iktidarın peşinden değil savaşa, mangala bile gitmem. Çünkü bilirim ki; o barbekü partisinde yenilecek et benim kolum bacağım olacaktır. Ne elimi veririm, ne de kolumu kaptırırım, zaten bugüne kadar elini verip de kolunu kurtaran da olmadı. Bu savaş benim savaşım değil. Zaten hiç bir savaş benim savaşım değil. Misilleme gibi bir yaklaşım, bizleri sadece savaşa bir adım daha yaklaştırır. Çözüme değil. Öte yandan savaş isteyen, savaş hayal eden insan, insan da olamaz. Hal ne olursa olsun savaş son ihtimaldir ve ancak yurdun tehdit altındaysa meşrudur. Şu aşamada da tehdit harici değil, dahilidir...

Bu böyle biline...