6 Ağustos 2014 Çarşamba

Defne Pera'nın Tohumları Atılıyor :) - Marsilya Gezisi-

Niloş'umla çok uzun zaman bebek konusunu tartıştık... Tam manasıyla anne-baba olmanın sorumluluğunu taşıyacağımız ve minik perimize hak ettiği özeni, sorumluluğu, ilgili, sevgiyi ve elbette maddi imkanları oluşturana kadar bekledik.

Derken bir gün ikimizde hazır olduğumuzu fark ettik. Artık anne ve babalığı kendimize yakıştırıyorduk. Hayatımıza minik bir peri veya bir kahraman eklemek istiyorduk. (Ne yalan söyleyelim, kesinlikle ve kesinlikle bir kız çocuğu istiyorduk... )

Niloşum hemen kontroller yaptırdı ve son derece sağlıklı bir anne adayı olduğunu öğrendik... Muazzam bir huzurdu bu! Şimdi sıra güzel ve anlamlı bir ana gelmişti...

2013 yılının Kasım ayında iş için Rusya'ya (Moskova ve St.Petersburg) gittim. Birkaç gün orada kaldım. 8-9-10 Kasım... İki hafta sonra da Niloşumla beraber hafta sonunu geçirmeye Fransa'nın Marsilya şehrine gittik. Limana yakın bir ev kiraladık. (öff keyfe bak beee!) Ve cennetten gelen meleğimiz anne karnına burada düştü. Elbette bunu sonradan yaptığımız hesaplardan öğrendik :) 23.11.2013 tarihi Defne Pera'mızın bizden habersiz hayata ilk merhabasıydı adeta...

Hani bu yazıyı kızımız okuduğunda ülkemizin durumu ne olur bilinmez. Avrupa Birliği'ne girmiş olur muyuz, halen Vize derdiyle uğraşmak zorunda kalır mı kızımız bilmiyorum ama, tohumları Fransa'da atılmış bir gence en azından sınırsız giriş-çıkışlı hayat boyu vize verse ya Fransa konsolosluğu, vallahi ispatlarız!!! Pasaportumuzda giriş-çıkışlarımız belli :)  Hani vatandaşlıktan vazgeçtik onu vermezsiniz, biliriz de kızımıza vize verin bari.. Ey Fransa,ey Avrupa duy sesimizi, bu gelen Defne Pera'nın ayak sesleri :)))
Mini tatilimizle alakalı birkaç foto...

Baban Berk...





Hamileliğimizi Duyurmak da Hamile Olmak Kadar Önemlidir Bizim İçin :)

Eeee artık kızımıza hamileydik, henüz cinsiyeti belli değildi. (resmi olarak belli değildi, oysa biz kızımız olacağını biliyorduk) Şimdi bunu sevdiklerimize, dostlarımıza, arkadaşlarımıza aktarmaya gelmişti sıra.
Pek sevgili Gizem Talun (Gizmo) nun yardımlarıyla ve Niloşun dahiyane konsept fikirleriyle ev ortamında foto çekimleri yaptık... (hamileliğin çok başında olduğumuzdan ufak bir hesap hatası ile bebişimizin geliş tarihini Eylül hesaplamıştık, ancak şuan 26 Ağustos görünüyor. Elbette halen kesinleşen birşey yok...Belki Ağustos, belki Eylül.. Belki de bu gece, ya da haftaya..Bilemeyiz : p   )  

İşte o fotolar...




Ve sonra...bu fotoğrafları özenle basıp, kartonların üstlerine yapıştırdık ve puzzle olacak şekilde bunları kestik... Reunion vol. 89431045 kodlu buluşmamızda grup üyelerimize bu puzzle'ları karışık şekilde teslim edip bulmacayı çözmelerini istedik. Epeyce uğraştılar ama deydi :) Hamileliğimizi anladıklarında kopan kıyamet yüzünden "Süper Yeni Happy Moon's" dan [bu o gece oraya taktığım bir isimdi :)  ] kovuluyorduk, ama sallamadık ve şamatamıza her zaman olduğu gibi devam ettik... Her oyunda olduğu gibi puzzle'ı ilk çözenMelis Kalfa olmuştu :) 

O geceden kareler...




Hafta sonu ise Yalova'ya anneanne ve dedeye güzel haberi vermeye gitmiştik...Onlar da bu esşiz habere çok sevinmişlerdi...Babaanne ve dedeye bu güzel haberi verdiğimizde attıkları çığlığın maalesef fotoğrafı yok. Ama eminim ki bu mutluluğu tasvir edecek fotoğraf da dünyada yoktur...

Babacığın Berk...

Nilo'da Tuhaf Haller ve En Anlamlı Çift Şerit !!!

Marsilya tatilinden dönmüştük. Aradan 3 - 3,5 hafta geçmişti. Niloşumda tuhaflıklar gözükmeye başlamıştı. Midesi bulanıyordu, kusuyordu ve fazlasıyla şişmişti. Kramplar giriyordu... Şaşkın ve ne yapacağını bilmez bir ruh hali almıştı bizi.

Sonra Niloşum eczaneden bir gebelik testi aldı ve uyguladı. Geçmek bilmeyen dakikalardı. Sonunda hayatımızın en anlamlı çift çizgisi belirmişti gözlerimizin önünde. O iki çizgi sadece "hamilelik pozitif" manasına gelmiyordu. Bizler için artık o çizgiler hayatın başladığı ve bittiği yerleri gösteriyordu. Artık Defne ile başlıyor Pera ile bitiyorduk... Benim için ise hayatımdaki iki bayanı sembolize ediyordu artık. Niloşum ve henüz doğmamış kızım (en başından beri senin kız olacağını biliyordum sevgili kızım)...

 


Bu güzel haberden sonra dünyalar bizim olmuştu. Yine de emin olmak için hastaneye gidip bir kan testi yaptırdık. Sonuç pozitifti. Artık hamileliğimiz kesinleşmişti. Ne var ki Niloşun ağrıları ve sancıları muazzam bir seviyedeydi. Pendik'teki Remedy Hastahanesine ve Koşuyolu'ndaki Medipol Hastanesi'ne gittik. 2 kez acilden giriş yaptık. Doktorlar bir sorun olabileceğini söylemişlerdi. Yıkılmıştık!!! 

Niloşun kendi doktoru sevgili Fatih Bey yıllık izindeydi ve ona ulaşamıyorduk. Nihayet kendisi birkaç gün sonra iş başı yaptı ve hemen koşa koşa Fatih Bey'e gittik. Ultrason ile muayene etti bizi. Hiç bir sorun olmadığını söyledi, herşey yolundaydı. Sadece gaz sancısı olduğunu söyledi ve magnezyum hapı verdi. İçtik, geçti... Diğer doktorların sorunlu bulduğu ve dünyaları başımıza yıktığı gebelikte sadece sorun "gaz" mış iyi mi!!! Ikındık geçti :)

Hayat ilk kez Defne'mizle o zaman dalga geçmiş ama metanetli kızımız bu olaya gülüp geçmişti belki de fark dahi etmeden :)

Baban Berk...

İsme Karar Verme Maratonu ... (!)

Defne Pera PINAR... Kızımızın ismi artık belli. Biricik meleğimizi Defne Pera olarak çağıracağız. Ancak bu karara varmamız çok çok uzun zamanımızı aldı. Hem de çooook uzun bir zamanı...

Yıllar önce gördüğüm bir rüya vardı. Henüz eşimle evli değildik. Sanırım 5 yıl evvel görmüştüm o rüyayı. 2008 veya 2009 yıllarıydı. O yıllarda Defne'nin annesi biricik eşim Nilay ile evli dahi değildik. Ancak ikimiz de hayatlarımızı birbirimizle kesiştireceğimizi biliyorduk.

Bir gece çok güzel bir rüya gördüm. Rüyama minik bir melek uğramıştı. Niloşla minik güzel bir kız çocuğumuz oluyordu, öpüyorduk kokluyorduk, sarılıyorduk ve ona, onu nasıl sevdiğimizi öpücüklerimizle gösteriyorduk. Rüyamdaki kızın adı "Flora" ydı. O sabah uyandığımda Niloşa dedim ki, seninle dünyalar güzeli bir kızımız olacak ve ismi de Flora olacak. O günden hamileliğin belli bir kısmına kadar geçen yıllar içinde de bu karardan asla vazgeçmedim. Niloş da bu isme alışmıştı. Artık minik kızımızın isminin hikayesi de yazılmıştı.

Gelgelelim işler istediğimiz gibi gitmedi. Flora isminin tıpta garip manaları olduğunu öğrendik ve tam manasıyla yıkıldık... :(  Alternatif arayışları başladı. Pek çok isim düşündük, belki yüzlerce... Yüzlü sayıları onlu sayılara indirdik... Defne, Pera, Lara, Berrak, Duru vb derken işler içinden çıkılmaz bir boyut kazandı.

Derken iki isim koyup seçimi minik kızımıza bırakmaya karar verdik. Yaptığımız onlarca saatlik beyin jimlastiğinden sonra iki isim son elemeye kaldı :)

1. Flora Defne
2. Defne Pera

Dolayısıyla Defne ismi kesinleşmiş oldu. Arkadaşlarımızla yaptığımız oylamada da  Flora Defne galip gelmişti...

Ne var ki içimize sinmemişti. Kulağımıza Defne Pera Pınar ismi daha melodik ve daha tamamlayıcı geliyordu.
Ve biz de sonunda buna karar verdik. Karar aşamasında biricik annesine hak ettiği önceliği verdiğimi de söylemeden edemeyeceğim... O kadar karnında taşıdı, isim konusunda da son sözü söylemek annesine düşer dedim ve Defne Pera'nın ismi kalbimize bu şekilde mühürlenmiş oldu....

Şimdi de kendisini göreceğimiz o ilk günü beklemeye koyulduk...

Hadi bakalım bebeğim gel artık da bitsin bu hasret...

Seni seviyoruz.

Baban Berk...

Defne Pera'nın Blogu Neden Var? Kim yazar, kim okur? Amacı nedir?

Ben Defne Pera'nın babası Berk PINAR. Biricik dünyalar güzeli eşim Nilay PINAR ile beraber henüz doğmamış aşkımıza, hayatımızı adayacağımız kızımıza ileride bu satırları okuması ve ondan önce neler olduğunu, neler yaşandığını anlaması, öğrenmesi için, onun hakkında neler düşündüğümüzü nasıl bir hisle Nilay'ın ona hamile kaldığını öğrendiğimizden itibaren bağlandığımızı bilmesi için yazacağız. Yıllar sonra bu blogu okuduğunda gözünün önünden kendi tarihini geçirecek ve kendi hikayesini izleyecek. Adım adım nasıl büyüdüğünü, nasıl konuştuğunu, ilk kelimelerini, ilk adımlarını görecek... Bir nevi onun hayat hikayesi olacak. Küçücük bir hücreden nasıl bir meleğe döndüğünü kendisi görecek... Ve herşeyden önce anne ve babasının onu şimdiden nasıl özlemle beklediğini, onu daha doğmadan nasıl sevdiğini ve sabırsızlıkla ilk tanışma anının ipini çektiğini bilecek... Seni sen daha doğmadan çok seviyoruz canım kızımız...

http://defneperapinar.blogspot.com.tr/

Baban Berk...