15 Mart 2010 Pazartesi

Mart Ayı C-Day İzlenimlerim



14.03.2010’da Coproline’ın düzenlediği C-day’e ilk kez katıldım ve kelimenin tam anlamıyla etkinliğin her bir dakikasına hayran kaldım. Herşey önceden planlanmış ve her ayrıntı incelikle düşünülmüş. Bu da katılımcıları; tam bir profesyonel çerçevede kucaklamayı sağladı. Toplantıya katılan üreticiler ve yatırımcılar (henüz sadece bir yatırımcı vardı fakat böylesi bir senede bunu bile bulmak büyük başarı bence), mezunlarla birebir görüşme fırsatı yakalarken, senelerdir ürettikleri mamülleri ve şirketlerini bir bir tanıtarak “kazan – kazan” oyununu oynadılar. Bu ikili ilişki bana üretici – satıcı arasındaki “simbiyotik ilişki” faktörünü çağrıştırdı. Ne de olsa satıcı olmadığında, bir futbol sahası büyüklüğünde deponuz bile olsa tek bir ürününüz satılmaz ve ürettiğiniz “ekmek” size sadece kambur olur. Aynı şekilde satıcı da, üreticinin üretmediği mamüller olmassa tabir-i caizse “çıplak” kalır, eli zayıflar. İşte tam da bu sebeple; etkinlik yeni ticari köprüler kurma anlamında çok başarılıydı. Özellikle herkesin eşit olduğu ilkesinden yola çıkan “round – table” (yuvarlak masa) teoremi; bilinen tüm hiyerarşik kıstasları yok sayarak üretici ve e-broker arasındaki dengeyi son derece iyi oluşturdu.

Bir de işin sosyalleşme boyutu vardı. Bir oda dolusu genç (yaş ve/veya ruh anlamında) , enerji dolu, haftanın tek dinlenme günü olan Pazar’ı gözünü bile kırpmadan büyük bir fedakarlıkla feda ederek bu toplantıya katılan (ki buradan herkesin ne denli kararlı olduğu anlaşılabilir) insanlarla tanışma fırsatı boyutu var ki bu bence işin en kremalı kısmı. Hani insan kocaman bir pastanın üstündeki vişneyi önce tatmak sonrada o kremaya parmak daldırmak ister ya, işte bu toplantıda yeni insanlarla tanışma isteği bende aynı çoşkuyu oluşturdu. Oradan oraya koşarak “Acaba kiminle tanışsam, kime merhaba desem, iki saatimi nasıl en etkili şekilde kullanırım?” soruları ise adrenalinime adrenalin kattı. Hatta sevgili Nural Ekşioğlu ile yaptığım sohbet çok verimli oldu. Sebebi ise kendisinin bana yeni yazım için ilham kaynağı olmasıydı ki, bu yazıyı sanırım önümüzdeki hafta Copro-blog’da paylaşıma açacağız.



Elbette güzel olan çoğu şeyin yanına bir kaç eleştiri de getirmekte fayda var. Ne de olsa çevrenizi sadece “pohpohlamak” sahte dostlukları perçinler. Bir Coproline gerçek dostu olarak; bir sonraki C-day’de dikkat edilmenisini arzu ettiğim noktalar şunlar;

1. Üreticiler yaptıkları sunumlarda şirketlerinin kuruluş yılı, ailelerinin yıllar içinde yaptıkları kazanımlar gibi e-brokerların ilgi alanlarında ilk sıraya oturmayan konulara sıklıkla değinip aynı sunum hatasını yaptılar. Bunun yerine kısıtlı sürede markalarının pazar payları, sektördeki fiyat aralığındaki yerleri, sahip oldukları kalite değerleri (kurumsal kaliteden bahsetmiyorum, mamülün kalitesini kastediyorum) gibi konulara değinerek daha aydınlatıcı olabilirdiler. Bir de, üretici sunumlarının biraz daha çalışılmış olmasını beklerdim. Ne diyelim bir dahakine biraz daha iyileşmesini temenni ediyorum.
2. O kadar canlı ve hareketli bir ortamdı ki, kiminle konuşacağımı seçmekte zorlandığımı zaten yukarıda ifade etmiştim. Fakat yaşadığım sıkıntı biraz da toplantı alanında hedefimi iyi seçememek oldu. Dikdörtgen yapıya sahip bir toplantı salonu insanların kişileri seçmekte zorlanmasına ve kenarlara itilen katılımcıların, köşe başlarında münazaralarına yol açtı. Biraz daha geniş ve kare yapılı bir salon hem kişilerin daha fazla “piste” çıkmasını hem de kişilerin birbiriyle daha samimi, daha kolay iletişim kurmasını sağlayabilirdi. Bir dahaki C-day’de mümkünse salonumuzun büyütülmesini rica edeceğim. Tamam kabul ediyorum, kanı damarlarına sığmayan yüz kişiyi dizginlenemek büyük bir arenada daha zor olabilir ama bence denemekte de yarar var... 
3. İlerisi için katılan üretici firmaların mallarının biraz daha niş olmalarını temenni ediyorum. Bkz. Sihirli Diş Fırçası..Bu ürün çok hoşuma gitti. Eşime de bir tane getirip beraberce denedik. Oldukça pratik ve akılda kalıcı bir ürün. Pazarda henüz muadil ürünlerin olmaması da başlangıç yapacaklar için eşsiz bir fırsat. Söylemek istediğim şu; bir brokerın elinde on tane elma satan, yirmi tane makarna satan, onbeş tane tornavida satan üretici firma bilgisi olacağına bir – iki tane niş ürün satan üretici bilgisi bence çok çok daha kıymetli. Bu nedenle e-brokerlara da niş ürünlere daha fazla eğilmelerini naçizane tavsiye ediyorum..

Son olarak; bu organizasyonu gerçekleştiren ve emeği geçen herkese ve elbette tüm katılımcılara teşekkürü bir borç bilirim. İyi varsınız, iyi ki sosyalsiniz ve iyi ki Coproline’lısınız..Hee unutmadan bu yazıyı ne zaman okursanız okuyun yukarda bahsettiğim kremalı pasta aklınıza takılırsa en iyisini, en doğalını, en nev-i şahsınıza münhasırını ve en ev yapımı olanına sevgili Nural hanım’dan bulabileceğinizi unutmayın.. Kendisine buradan ulaşabilirsiniz...

Mayıs ayı C-day’de görüşmek üzere...

Sevgilerimle,

Berk PINAR