16 Aralık 2009 Çarşamba

E-BAY’DEN ALDIĞIM MALI VERGİ ÖDEMEDEN NASIL İTHAL EDERİM?







Merhabalar. Uzun zamandır yazmayı planladığım ve bir türlü fırsatını bulamadığım fakat belki de en önemli konulardan birine geldi sıra : Özellikle yurtdışındaki “e-bay” tarzı B2C sitelerinden alışveriş yapmak ve bunları sorunsuz (vergilerden muaf) bir şekilde Türkiye’ye getirme hadisesi.

Bildiğiniz gibi bilgisayar hayatımıza bu denli girmesine, bir de tüketim kültürünün de pohpohlanması eklendiğinde hemen hemen herbirimiz, hiç görmediğimiz ürünleri internet üzerinden alıp-satar olduk. Hatta bir belgeselde e-bay’den alışveriş yapmış bir adamla yapılan röportajda adam e-bay’den aldığı çamaşır ipini gösteriyordu. Muhabir “Neden çamaşır ipini gidip e-bay’den aldınız, yaşadığınız yerde ip satan yer yok mu?” diye sorduğunda adam da “Ne bileyim, gördüm aldım.” yanıtını veriyor ve beni ziyadesiyle hayrete düşürüyordu . O zaman anladım ki bu hadise almış başını, tahhayyül bile edilenin çok ötesine varmış.

Şimdi benim burada yazacağım yazı; tüketim kültürü, internet satışları v.b. değil. Ben bu ürünleri bu sitelerden aldıktan sonra sözkonusu bu nemaları “Hangi şartlarda sorunsuz (sorunsuzdan kasıt: vergiden muaf ve istisna halleri) bir şekilde nasıl Türkliye’ye getiririz?” hususuna değineceğim.

Şimdi kısaca ve basit bir lisan ile şu noktalara değinelim :

• Yurtdışından veya internet üzerinden yurtdışındaki bir fimadan aldığınız ürüne aşağıda belirteceğim muafiyetler haricinde gümrük vergisi, ek gümrük vergileri (ör: uzak doğu ülkelerinden gelen ürünler başka bir değişle serbest ticaret anlaşmamızın olmadığı ülkeler) , malzemeniz gümrük denetim işlemine girdiği için ya gümrük komisyoncusuna vereceğiniz komisyon ya da işlemleri kendiniz yapacaksanız bir yığın emek, kargo şirketine vereceğiniz ordino bedeli (antrepo beyannamesine geçiş olmasına rağmen halen daha alıyorlar) ve ardiye masraflarını ödersiniz. Ortalama bir rakam vermek mümkün olmasa da KDV hariç size çıkabilecek masraflar toplamı 300-500 lira arası değişir. Elbette buna navlunu yani gönderi masraflarını da eklemelisiniz.

Şimdi de hangi şartlarda muafiyetler oluşur, ne zaman e-bay vb tarzı sitelerden alışveriş yaparsanız veya yurtdışından bir eşyayı şahsen alırsanız yukarıdaki tutarları ödemessiniz, bir de buna göz gezdirelim : (G.K. mad.167’den)

• En düşük olasılık olan ama kanunda en üstte bulunan “cumhurbaşkanının zattına veya ikametine gelen eşya”  (fıkra.1)
• Posta ya da kurye aracılığı ile gelen ve değeri 150 €’yu geçmeyen ticari mahiyette olmayan eşya, (fıkra.4)
• Gerçek kişiler tarafından ithal edilen (beraberinde getirilen) eşyalar ile alakalı olarak ; (fıkra.6)
a) Değeri 430 €'yu geçmeyen yolcu beraberinde getirilen hediyelik eşya.


Kısaca özetlemek gerekirse ; ister malın satın alındığı mecra bir internet sitesi olsun ister şahsen almış olun, şunu gözönünde bulundurmalıyız ki; buradaki en önemli unsur malın ticari mahiyet taşımıyor olmasıdır. Çünkü söz gelimi 30 €’ya Türkiye’de satmak üzere tek bir mal bile getirseniz gümrük denetimi sırasında bu maldan bir KDV kaybı yaşanacağı algılanabilir ve 30€’luk malınız bile gümrük vergisine ve gümrük işlemlerine tabii tutulabilir. Burada aslında öznel yürüyen bir sistematik olduğunu da belirtmekte fayda var. Yani, işler o sırada görevde bulunan gümrük memurunun insiyatifinde diyebiliriz. Örneğin siz e-bay’den aldığınız bir mala düşük fatura kestirip kurnazlık yapmak istemiş olabilirsiniz, ama bu gümrük memuru için çok da önemli değildir. O sırada malın emsal değerini kontrol edip malınızın gümrük vergilerinden muafiyetini kaldırma şansına sahiptir. Dolayısıyla işler biraz “dene ve gör” modeline göre işlemektedir. Ticari mahiyette olan bazı ürünlerin bile kimi zaman “kapıya teslim” yapılabildiğini, kimi zaman “şahsi kullanım” arz eden ürünlerin bile gümrük işlemine dahil edilebildiğini söylemekde fayda var.


Yeni yazımda görüşmek üzere...

Berk PINAR...