8 Eylül 2009 Salı

HAYATİ LOJİSTİK DETAYLAR – I



HAYATİ LOJİSTİK DETAYLAR – I


Yaptığımız ihracatlardaki paketleme , paletleme ve kolileme işlemleri, şirket profilinizin aynasıdır. Düzensiz bir paketleme ve kolileme, karşı tarafta, işi baştan savma ve özensiz yaptığınız izlenimini oluşturur. Bu nedenle bu hususun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Sizlere bu yazımda, gözden kaçan bu önemli unsur ile alakalı kısa bir bilgi verip, yaşanmış bir anı ile bu duruma verilmesi gereken değeri gözler önüne sereceğim.

Son zamanlarda özellikle ithalatçı konumda olan başta batı avrupa ülkeleri, ABD ve Çin gibi ülkeler, ihracat yüklerimizde kullandığınız standart paletler üzerinde yolculuk esnasında oluşan, rutubet ve nemli ortam yüzünden meydana gelen mantar, küf ve hatta kurtçuk gibi asalaklar yüzünden ürünleri ne yazık ki karantinaya almaktadır. Yani sizin satın aldığınız standart palet, yükleme esnasında sorunsuz olsa bile, yolculuk esnasında (unutmayın ki okyanus aşırı seferler yaklaşık bir ay rutubetli ortamda gerçekleşiyor) ISPM 15 normları haricine çıkabiliyor. Burada önemli bir unsur şu şekilde karşımıza çıkıyor : “Uluslararası norma göre; dış ticarette kullanılan paletler, ısıl işlem veya fümigasyona tabi tutulmuş olmalıdır.” (haşere, küf vb oluşumları engelleyen kimyevi prosesler) Fakat bu işlemler bile, yolculuk sırasında kurtçuk vb. asalakları engelleyemiyor. Çünkü bu işlemler sadece işlem sırasındaki asalakları ve mikro-organizmaları öldürüyor. Bu nedenle pek çok ihracatçının malları, varış limanında kontrol edilirken, gümrük memurlarınca karantinaya alınıyor ve hatta malları paletlerle beraber imha ettiriliyor. Elbette bu inanılmaz bir finansal yıkım anlamına geliyor.

Bakın bununla alakalı yaşanmış bir öyküyü sizlerle paylaşayım : Danışmalığını yaptığım bir ilaç firmasının A.B.D.’ye ihracatı sözkonusuydu. Tüm evrakları, nakliyeyi, sigortasını vb. ayarladık. Mallar sevkiyata hazırdı. Ben kendisine dedim ki; “ X bey, bu ilaçları nasıl paletlediniz? Malum yol uzun, alıcı ülke A.B.D. , yolda bu mallara hadi birşey olmadi, paletlere küf basarsa malınız zayii olur. Gelin, bir – iki kuruşun hesabını yapmayın, küfe , mantara ve kurtçuğa dayanıklı palet tercih edin” dedim. Fakat kendisi bu girdinin, ihracat fiyatlandırmasında artı bir maliyet kalemi olacağını ve bu nedenle de fikrime katılmadığını iletti. Her neyse, mallar bu konuşmadan sonra yola çıktı. Uzun bir yolculuğun ardından ABD’deki ilgili limana yanaşan geminin yanına, hemen gümrük memurları ve belki de daha doğru bir telaffuzla gümrük muhafızları geldi(miş). Konteyner kontrolu sırasında da değindiğim gibi rutubet yüzünden, fümigasyondan geçmiş euro paletlerde kurtçuklar tespit edilmiş ve mallar hemen karantinaya alınmış. Elbette “yakaladığı zaman asla bırakmayan” Amerikan memurları, hemen ihracatçıya bir manifesto geçerek ya malları “Y amerikan doları” ceza ödedikten sonra geri almasını ya da “Z amerikan doları” karşılığında yakmayı teklif ettiler. Biz de kısa bir hesap yaptıktan sonra şunu gördük ki, cezayı ödeyip, malları geri getirmek, malları paletlerle beraber yaktırmaktan daha pahalıydı. Bu nedenle hatırı sayılır bir meblağ ödeyip malları yaktırma yolunu seçtirdik firmamıza. En nihayetinde, toplam masraf ; mal değeri + nakliye ücretleri + her türlü ek liman masrafları + demuraj + yakım bedeli (düşünün ki bu bedel; Türkiye’de B sınıfı bir sıfır binek otomobil değerinde bir ücret) ve hepsinden önemlisi ABD tarafından kara listeye alınmaktı. İhracatçı firmamızın zararı görüldüğü gibi çok büyük oldu.

Şimdi bakın, bu yaktığımız aslında sadece ilaç değildi, milli servetti, Türk ihracatçısının vizyonuydu, bundan sonraki ABD sevkiyatlarının “kara liste” yüzünden sonuydu , çalışanın emeğiydi vs. Kısacası, bir kaç kuruş kar edilecek bir risk değildi ama hata yaptık. Biz de hata yaptık ve kendisini ikna etmeyi başaramadık.



Peki, hep bu şekilde mi devam edecek, böyle geldi de böyle mi gidecek? Hatalardan ders çıkarırsak hayır elbette. Bu hususla alakalı yaptığım araştırma için şuraya tıklayın. Y Burada ki ince nöans şu; bir bildiğimiz standart euro paletler mevcut ki bunlar yukarıda değindiğimiz ısıl işlemlerden geçiyorlar ve her zaman karantina riski taşıyorlar. Bir de (elbet görmüşsünüzdür); iç içe geçen paletler var. Bunlar hem sıkıştırılmış talaştan yapıldığı için yer kaplamıyorlar hem de ne mikro-organizmalara ne de kurtçuklara yaşam sahası tanımıyorlar.



Şimdi yalan söylemek doğru olmaz; bu tarz paletlerin maddi yükünü hiç araştırmadım ama, eminim ki, yaptığınız ihracatı riske atamayacak kadar değersiz bir fark vardır standart palet ile bu tarz ithal ve sertifikalı paletler arasında. Benim tavsiyem; işinizi sağlama alın, içiniz rahat olsun.




Yeni yazımda görüşmek üzere..

Başarılı ve kazasız bir dış ticaret dilerim....

Berk PINAR