31 Ağustos 2009 Pazartesi

DIŞ TİCARETTE TESLİM ŞEKİLLERİ

Önceki yazılarımızda ithalat süreçlerini başlatmak için gerekli olan bilgileri vermiştik. Şimdi de yine hem ithalat hem de ihracat için çok büyük bir yer kaplayan, seminer ve konferansların değişmez konusu olan “teslim şekillerine” göz atarak bu önemli ve elzem konu üstünde herkesin bahsettiği genel tanımlardan ziyade yapılan genel yanlışlıkları ve genel algılama hatalarına değinelim.

Öncelikle başlamak adına şunu bilmeliyiz : Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) her sene bir dizi bülten yayımlar. Bu bültenler zaman zaman güncellenerek uluslararası ticareti şekillendirmeye ve çok başlılığı / çok sesliliği ortadan kaldırmak ve buna mukabil tekdüze ve yeknesak uygulamalara geçmeği hedeflerler. Bu bağlamda ICC, teslim şekillerine de en son 2000 senesinde (Incoterms 2000) bir revizyon yayımlayarak, şuanda kullanılan güncel sürümü, uluslarası ticaretle uğraşanlara sunmuştur.

Peki; ortalama on senede bir güncellenen bu önemli unsurlar nasıl oluyor da bu kadar yanlış kullanılıyor? Bildiğiniz üzere genelde tüm ihracatçılar ve ithalatçılar nedenini halen daha anlamadığımız bir şekilde sürekli “EXW, CIF, FOB” teslim şekillerine takılmıştır ve her ne hikmetse, başka bir alternatif olduğunu da gözden kaçırmaktadırlar. Peki ama, onüç adet teslim şeklinden neden sadece üç tanesi bu kadar popülerdir? İşte bu sanırım her zaman büyük bir muamma olarak kalacaktır. Öte yandan genel geçer tanımları bir tarafa bırakarak aşağıdaki unsurlara dikkat etmenizi şiddetle tavsiye ederim.


Hiçbir zaman unutmamamız gereken en temel noktalar;

1) Eğer yükümüz “küpeşteyi” (geminin yan duvarı) aşacak şekilde yüklenmiyorsa (veya RO/RO gemisi gibi kıçtan yükleme söz konusu ise) CIF (Cost, Insurance & Freight) gönderilerinizde CIP (Carriage & Insurance Paid to...) terimini kullanmanız çok çok daha uygun olur. Zira CIF ve CIP birbirinin ikizi gibidir. Tüm yükümlülükler ve sorumluluklar alıcı için de satıcı için de aynıdır. CIP teriminde ek olarak bilmemiz gereken, karma nakliyelerde CIF yerine tercih edilen bir kloz olduğudur. Sadece CIF'ın denizi sevdiğini unutmayalım ve lütfen her faturanın üzerine CIF yazmayalım artık. Çok genel bir yanlışlıktır. Örnek : Tırla Selanik’ten Bursaya gönderilen bir malın ihracatcısı hem sigortayı ödüyor, hem navlunu karşılıyorsa (ihracat için işlemlerin zaten onun tarafından yapıldığını unutmadan) size gelen faturanın CIF olması yanlıştır. Çünkü Selanik’ten Bursa’ya henüz bir kanal inşaa edilmedi ve tahminimce arada bir herhangi deniz de yok. :-) Velev ki malınız Selanik’ten gemiye yüklendi ve Gemlik’e deniz yolu ile geldi. Oradan da ara nakliye ile sizin istediğiniz yere geldi. Karma nakliye olduğundan CIP terimi nispeten daha doğru olacaktır. Selanik’te mal, gemi küpeştesini aşmış olsa, o zaman CIF yazılabilir ama her multımodal taşımanın da CIF olmadıgını unutmayalım lutfen.



2) Sadece deniz ve nehir taşımacılığında kullanılan terimler aşağıdaki gibidir. Eğer kara, tren veya hava nakliyesi seçenekleri söz konusu ise, bu klozların kullanılmış olması, sorun çıktığı andan itibaren bizim aleyhimize olur. Bu nedenle, şahsen bu klozları her ihracatınızda ya da ithalatınızda kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Şartlara ve duruma uygun davranmakta fayda var.

a) FAS – (Free Alongside Ship) gemi doğrultusunda teslim (gemi yoksa zaten neden FAS?)

b) FOB - (Free on Board) küpeşteyi aştıktan sonra gemi bordasında teslim (gemi yoksa, küpeşte zaten aşılmaz)

!!! Teslim şekli olarak FOB'u mal değeri hesaplamalarındaki FOB ile karıştırmayalım!!! Her ihracat mal değeri hesaplamasında FOB değerine başvurulur ama bu, gemi üstünde masrafsız teslim yapılacağı anlamına gelmez...

c) CFR – (Cost and Freight) varış yeri......(limanı ) olarak belirtilen yerde (yine deniz ve nehir taşımacılığı için uygun)

d) CIF – (Cost, Insurance & Freight) mal bedeli , sigorta ve navlun ( eğer gemi ile taşınmayacaksa CIP daha doğrudur)

e) DES – (Delivered Ex-Ship) varış limanı...olarak belirtilen yerde “GEMİDE” teslim (eğer gemi yoksa varış limanında gemi de olmaz , o zaman DES hiç olmaz, genel mantığa ters)

f) DEQ – (Delivered Ex-Quay) varış limanı...olarak belirtilen yerde “RIHTIMDA” teslim (eğer gemi yoksa varış limanı da olmaz , o zaman DEQ hiç olmaz, genel mantığa ters)



3) “Incoterms” yazıldığında 2000 senesine referans verildiğine dikkat edelim. Her ne kadar yazılmayan her referans kloz "Incoterms 2000"e zımni atıf (üstü kapalı atıf) olsa bile, önceki halleriyle başka bir teslim şekli anlatılmaya çalışılmış olabilir. Örneğin; eskiden mevcut bulunan FOT (Free On Truck) ibaresini bugün yazdığınızda elinize, sorun anında daha büyük bir sorundan başka bir şey geçmez. Çünkü incoterms 2000'de bu ibare yoktur. Ama özel hukuk gereği siz FOT teriminin varolduğu “Incoterms”ü bulup yazarsanız ve karşı tarafa bu klozunuzu onaylatırsanız sorun kalmaz, zira özel hukuk, genel hukukun her zaman üzerindedir. Sözün özü refere ettiğimiz ibarelere dikkat etmeliyiz.





4) Buarada aklıma gelen bir başka detay da ; “EXW” klozunun kullanımındaki genel bir hata : Tıpkı CIF ve FOB gibi EXW terimini de kullanmayı çok seviyoruz. Tüm faturaların üzerine sanki 13 değil de sadece 3 kloz varmış gibi ya CIF ya FOB ya da EXW yazıyoruz. Ancak her bir kloz başka bir içerik barındırır ve bildiğiniz gibi EXW klozu ihracatçı için minimum risk, sorumluluk ve yükükümlülük taşır. İhracatçı, yani “satıcı” sadece ve sadece malı kendi iş yerinde teslim etmekle soumludur. (ya da belirtilen başka bir yerde) Peki siz ihracat yaparken malın çıkış işlemlerini yapmıyor musunuz? Malın yüklenmesinde yardımcı olmuyor musunuz? Eminim ki hepimizin, bir gümrük komisyoncusu var, ya da bu işi kendi bünyenizde yapıyorsunuz ve sattığınız malın ihracatındaki gümrük işleriyle kendiniz uğraşıyorsunuz. O halde EXW tanımının dışına çıkıyorsunuz. Çünkü EXW 'de malı alıcının aracına yüklemek bile yoktur, ara nakliye yoktur, gümrük işlemleri keza yoktur. O halde ya bunlara hiç karışmayacaksınız (ki bu genel ticari içtihata aykırıdır, çünkü uygulamada bu tarz işlere karışılır ve sözkonusu işler müşteri adına halledilir) ya da eğer ki bu işleri devralıyorsanız da, FCA (Free Carrier) terimini kullanacaksınız ki daha doğru bir kullanım olsun. Aslına bakarsanız bu klozlar sadece birer kılavuzdur. Esas olan sizin müşteri ile yaptığınız yazılı antlaşmadır yani “akittir”çünkü o antlaşma özel hukuka girer. Orada da haklar, sorumluluklar , yükümlülükler ve sorun anında başvurulacak idari yargı mercileri açıkça belirtilmelidir ki sonradan sorunlar büyümesin. Sözün özü, “Incoterms 2000” refere edildiğinde ilk önce neler yapmak, nelerden kaçınmak istediğinize önce net olarak karar verin ve faturaya onu yazın veya faturayı karşı taraftan o şekilde talep edin ki sonradan sıkıntı çıkmasın.



Saygılarımla...


Berk PINAR

Dış Ticaret Uzmanı